Toplu İşten Çıkarma Sayılan Yargıtay Kararı

9. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/564 E.  ,  2010/280 K.

Davacı istemi;

iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine; “davalı işveren genel ve sektörel ekonomik krizden etkilendiğini, satış ve üretimde daralma yaşandığını, bu nedenle istihdam azaltma kararı aldığını belirterek, Eylül 2008 ayında ve takip eden aylarda davacı ve bir grup işçinin iş sözleşmelerini feshettiği" tespit edilmiş,

 9. Hukuk Dairesi ise;

"Çalışan sayısına ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 29. maddesinin 2. fıkrasındaki sayısal oranlara göre bir ay içinde çıkarılan işçi sayısı dikkate alındığında, fesihlerin toplu işçi çıkarma teşkil ettiği, ancak davalı işverenin 29. maddede belirtilen otuz gün önceden bir yazı ile sendikaya, ilgili bölge müdürlüğüne ve Türkiye İş Kurumu’na bildirimde bulunmadığı, davalı işyerinde sendika örgütlenmesi bulunduğu ve sendika ile işveren arasında imzalanan yürürlük Toplu İş Sözleşmesinin 33. maddesinde toplu işçi çıkarma kuralına yer verildiği ve “toplu işçi çıkarmanın önceden sendikaya bildirileceği, tarafların bir araya geleceği ve görüşecekleri, çözüme elverişli uygun bir yol bulunmaz ise önce verimi az olan, sonra liyakatsiz, daha sonra sırası ile işe son giren, ceza gören, kendi arzusu ile ayrılan işçilerin çıkarılacağı, işe yeni almada da çıkarılan bu işlerin davet edileceği” düzenlemesine yer verildiği, davalı işverenin ile sendika arasında bir bildirim ve görüşme bulunmadığı, gerek 4857 sayılı İş Kanunu’nun 29. maddesindeki kuralın ve gerekse davalının taraf olduğu Toplu İş Sözleşmesindeki toplu işçi çıkarma kuralının biçimsel açıdan işvereni bağlayan kurallar olduğu, davalı işverenin bu kurallardaki biçimsel kurallara uymamak için ekonomik krizden dolayı etkilendiğini belirterek işletme ve işyeri gerekleri ile kısa sürelerle birden fazla ancak süreç içinde bakıldığında toplu işçi çıkarma sayılan işçinin iş sözleşmelerini feshettiği, davalı işverenin bu şekildeki davranışının, 29. maddedeki ve Toplu İş Sözleşmesindeki toplu işçi çıkarma kuralını bertaraf etmeye yönelik ve kanuna karşı hileli bir davranış olduğu, fesihte işçi lehine düzenleme getiren yasa ve sözleşme hükmüne aykırı davranan, fesihte biçimsel kurallara uymayan davalı işverenin gerçekleştirdiği feshin geçerli nedene dayanmadığı” gerekçesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3 maddesi uyarınca feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine karar vermiştir.

Davalı vekili öğretim üyesinden alınan hukuki mütalaayı da ekleyerek;

14.11.2008 tarihinde 320 işçinin 15.12.2008 tarihinden başlamak üzere peyder pey işten çıkarılacağının 4857 sayılı İş Kanunu’nun 29. maddesi uyarınca kurumlara ve sendikaya bildirildiğini, toplu işçi çıkarma kuralına uyulduğunu, ayrıca Dairenin uygulaması gereği toplu işçi çıkarma kuralına uymamanın yaptırımının idari para cezası olduğunu, feshi geçersiz kılmadığını, bu nedenle Dairemiz kararının maddi dayandığını, bozma kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının onanmasını talep etmiş, dosya incelenmiş ve Yargıtay Kararı verilmiştir;

YARGITAY KARARI

"Dosya içeriğine göre, davalı tarafın savunmasında, toplu işçi çıkarma kararı aldığı ve kurumlar ile sendikaya bildirildiği yönünde yargılama ve temyiz aşamasında buna yönelik delille dayanmadığı ve bildirilen deliller içerisinde bulunmadığı, Dairemiz kararından sonra buna ilişkin belge ve öğretim üyesi hukukçudan mütalaa sunulduğu, davalı işyerinde toplu işçi çıkarma kararı alındığı savunulan 14.11.2008 tarihinden önce yoğun şekilde işçi çıkarmaları yaşandığı ve devam ettiği, davacının iş sözleşmesinin de bu karardan önce feshedildiği, dairemiz kararının asıl gerekçesinin toplu işçi çıkarmada davalı işverenin Toplu İş Sözleşmesinin 33. maddesindeki “toplu işçi çıkarmanın önceden sendikaya bildirileceği, tarafların bir araya geleceği ve görüşecekleri, çözüme elverişli uygun bir yol bulunmaz ise önce verimi az olan, sonra liyakatsiz, daha sonra sırası ile işe son giren, ceza gören, kendi arzusu ile ayrılan işçilerin çıkarılacağı, işe yeni almada da çıkarılan bu işçilerin davet edileceği” kuralına uymama olduğu, Dairemiz kararındaki gerekçelerdeki değerlendirmenin hukuki nitelikte olduğu, maddi hataya dayalı bulunmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin buna yönelik isteminin REDDİNE, 18.1.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi." şeklindedir.

Soru Sor
'Toplu İşten Çıkarma Sayılan Yargıtay Kararı' konusu ile ilgili sorunuz için lütfen aşağıdaki formu doldurunuz. Uzmanlarımız sorduğunuz soru ile ilgili sizlere dönüş sağlayacaklardır.

Soru Sor